Geçmişten Günümüze Estetik Anlayışı

Geçmişten Günümüze Estetik Anlayışı

Estetik, eski Yunanca ‘aisthesis ‘sözcüğünden türemiştir. İlk çağdan beri filozoflar tarafından irdelenen estetik felsefesi, güzelliğin oluşturulması ve değerlendirilmesiyle ilgilenir.

Estetik, eski Yunanca ‘aisthesis ‘sözcüğünden türemiştir. İlk çağdan beri filozoflar tarafından irdelenen estetik felsefesi, güzelliğin oluşturulması ve değerlendirilmesiyle ilgilenir. Platon, Aristoteles ve Aydınlanma Çağı düşünürlerinden Leonardo Da Vinci, estetik kavramı ile yakından ilgilenmiştir.

 

Estetik, sanat felsefesi ile yakın bir ilişki içindedir. Estetik, güzel olanı inceler ve sanatın konusu estetiktir. Estetik kavramını ilk kez kullanan filozof A.G. Baumgarten, estetiği “güzel üzerine düşünme bilimi” olarak tanımlar. Estetiğin temeli güzelliktir. Doğada ve sanatta, estetik haz uyandıran nesnelere “güzel” denir.

 

Güzellik algısı çağdan çağa, toplumdan topluma, insandan insana değişen bir değerdir ve her çağda ve her toplumda süregelen estetik anlayışı, zaman içinde değişime uğrayarak, yerini toplumda genel olarak kabul gören farklı bir estetik anlayışına bırakır.

 

Bugün güzellik ölçütü insan yüzünün altın orana uyması ile değerlendirirken, geçmişte güzellik algısı birçok değişime uğramıştır. Rönesans döneminde sanat eserlerinde tasvir edilen kadın figürleri kıvrımlı, yuvarlak bir yüze sahip kilolu kadınlardan oluşurken, Victoria devrinde kadınlar ince belli görünmek ve vücutlarına kum saati görünümü vermek için korse kullanmaya başlamıştır.

 

1920’li yıllardan 1950’lere kadar ise atletik vücut görünümü güzellik algısını yeniden şekillendirmiştir. Fitness akımı ile beraber kadınlar ince belli bir görünüme sahip olmak için korse kullanımını geride bırakmış, bunun yerine daha düz bir karına sahip olmak için çaba sarf etmeye başlamıştır. Destekli sutyen kullanımı da ilk olarak bu dönemde ortaya çıkmıştır. 1960’lı yıllarda ise estetik algısı erkeklerde geniş omuz, kadınlarda kıvrımlı ve fit vücut hatları olarak değişime uğramıştır. 1960’lı yıllardan itibaren ‘sıfır beden’ modası, toplumun estetik algısında yer etmeye başlamıştır. 2000’li yıllarda sıfır beden modası devam ederken, kadınlarda geniş kalçalar ve dolgun vücut hatları güzellik algısına yeni bir bakış açısı sunmuştur. Dolgun göğüs ve kalçalara sahip dünya starları, kadınların zayıf görünmeden de güzel olabilecekleri yönünde bir algı yaratmıştır.

 

Her şeyin olduğu gibi estetiğin de bir modası vardır. Günümüzde birçok kişi, içinde bulunulan dönemin estetik algısına en yakın yüz ve vücut görünümüne sahip olmak için farklı yöntemlere başvurur. Nesillerden beridir birçok birey, sosyal yönden daha mutlu ve daha özgüvenli olmak için toplumsal estetik algısına uyumlu bir dış görünüm elde etmeyi arzulamıştır.

diğer blog yazılarıBlog

Plastik ve estetik cerrahide, kendinizi tanımanız ve isteklerinizin farkında olmanız önemlidir.
Bu alanda ihtiyacınız olan bütün bilgilere ulaşmak için blog yazılarımızdan faydalanabilirsiniz.

Burun Estetiği Ameliyatı Nedir?
Burun Estetiği Ameliyatı Nedir?

Burun estetiği (rinoplasti), burunda doğuştan gelen veya darbe sonucu sonradan oluşan deformiteleri gidermek amacıyla uygulanan cerrahi operasyonlardır.

Detaylar
Sıvı Yüz Germe: Ameliyatsız Yüz Yenileme Yöntemi
Sıvı Yüz Germe: Ameliyatsız Yüz Yenileme Yöntemi

Yaşlanmayla birlikte cilt elastikiyetini kaybeder, bu da ince çizgiler ve kırışıklıkların ortaya çıkmasına neden olur. Özellikle yanaklar ve çene bölgesinde meydana gelen hacim kaybı, yüzde sarkmalar ve yorgun bir görünüm oluşturur.

Detaylar
Eksozom Tedavisi: Hücresel İletişimle Gelen Güzellik
Eksozom Tedavisi: Hücresel İletişimle Gelen Güzellik

Günümüz estetik dünyası, kök hücre ve biyoteknoloji alanında sağlanan ilerlemelerle önemli bir dönüşüm yaşıyor. Eksozom tedavisi, bu değişimin merkezinde yer alan ve cilt ile saç sağlığına yeni bir yaklaşım getiren bir yöntemdir.

Detaylar
Yasemin İmamoğlu Whatsapp

Online Ön Randevu